Emlak vergisi, ülkemizde belediyeler tarafından tahsili yapılan bir vergi türüdür. Bu vergi türü belirlenirken gayrimenkulün türüne, değerine ve konumuna göre değişiklik göstermektedir. belli bir oran belirtilecek olursa konutlar için bu oran %0.1 – %0.2, arsa ve araziler için %0.1 – %0.3 ve iş yeri için %0.2 – %0.4 olarak hesaplaması yapılmaktadır. Büyük şehirlerde bahsi geçen bu oranlar iki katına çıkmaktadır. Türkiye’deki gayrimenkul sahipliği gün geçtikçe artış göstermektedir.
Konut sahibi olmak isteyen yatırımcıların karşısına ilk olarak çıkan konulardan birisi de emlak vergisi olmaktadır. Tek ev sahibi olmak ile birden fazla ev sahibi olmanın arasında vergi yükü anlamında farklılık bulunmaktadır. Dolayısıyla hem bireysel yatırımcıları hem de profesyonel gayrimenkul yatırımcılarını ilgilendiren bir konudur.
Emlak Vergisi Konusunda İstisnalar Nedir?
Tek konut sahibi olan kişiler için ülkemizde bir takım muafiyetler bulunmaktadır. Bunların başında konutun kullanım durumu yer almaktadır. Konutun boş tutulması veya kiralık olarak verilmesi vergi muafiyetini etkilememektedir. Özellikle birden fazla konusu olan kişiler için tüm vergilerin ödenmesi gerekmektedir. Bahsi geçen istisna ise yalnızca tek konut için geçerlidir. Bundan dolayı iki evden sonra tüm vergiler ödenmesi gerekmektedir.
Gaziler, engelliler, emekli, dul ve yetim kişiler emlak vergisinden tamamen muaf tutulmaktadır. Emlak vergisinde etki eden bazı faktörler de bulunmaktadır. Özellikle konut sayısı dışında vergi etkileyen birbirinden farklı unsurlarda yer alır. Bunlardan birisi kentsel dönüşüm ve imar değişiklikleridir. Gayrimenkulün değeri artış gösterdikçe vergide de artış görülmektedir. Ayrıca gayrimenkul vergisine gayrimenkulün cinsi de etki etmektedir.
İşyeri, arsa, tarla veya konut türünde gayrimenkul olması vergi oranını direkt olarak etkilemektedir. Özellikle konutun bulunduğu lokasyon da etki etmektedir. Yani büyükşehir belediyeleri sınırları içerisinde yer alıyorsa oranlar iki kat uygulanmaktadır. Gayrimenkulün değeri de bu vergi türünü etkilemektedir. Tapuda beyan edilen değer ne kadar yüksekse vergide de o kadar artış gösterilir.
Birden fazla konut sahipliği vergiyi ne derece etkiler?
Üç veya daha fazla konut sahibiyseniz, sahip olduğunuz bütün dairelerin vergisini ödemeniz gerekmektedir. İki sonuç sahipliğinde ise her iki ev içinde ayrı ayrı vergi ile karşılaşmanız mümkün olmaktadır. Tek konut sahibiyseniz bir tek o evin vergisini ödersiniz. Burada asıl farkına varılması gereken şey bazı özel durumlarda istisnaların devreye gireceğidir.
Konut sayısının artış göstermesi ile direkt olarak vergi oranı değişmemektedir. Sonuç itibariyle her daire için aynı hesaplama yöntemi geçerli olmaktadır. Yani her konut için ayrı ayrı vergi ödeyeceğinizden yükünüzde bir o kadar artış gösterir.
Vergi Planlaması Yapılırken Nasıl Bir Strateji İzlenebilir?
Birden fazla konuta sahipseniz, emlak vergisi planlaması yaparken bazı stratejilerden yararlanabilirsiniz. İlk olarak gayrimenkul değer tespiti yapmanız gerekir. Daha fazla vergi ödememek için tapuda beyan edilmiş olan değerin doğru şekilde belirlenmiş olması gerekmektedir. Özellikle vergi muafiyetlerini kullanmak da yapılabilecek bir diğer stratejik hamlelerdendir. Emekli, dul yetim veya engelli hakları bulunuyorsa, tek konut muafiyetinden yararlanabilirsiniz. Kira gelirini vergilendirme ile birlikte de düşünmeniz gerekmektedir.
Emlak vergisiyle kira gelir vergisi ortak şekilde planlama yapılmalıdır. Vergi oranlarında değişiklik görülecek görülebileceğinden farklı bölgelerde yatırım planlamaları da yapılabilir. Önümüzdeki dönemlerde çoklu konut sahipleri için daha yüksek oranlar gündeme gelebileceğinden bu tarz stratejik hamleler işe yarayabilmektedir. Konut sayısının artışı ile birlikte doğrudan oran açısından değişiklik göstermemekle birlikte toplam maliyet ciddi oranda artış göstermektedir.
Gayrimenkul Yatırımı İçin Değer Katan Püf Noktalar için tıklayın!